Gecikmiş bir Milan-Como yazısı
Yine arayı çok açtık, biliyorum; ama şu bilgisayarın başına oturup herşeyi bir araya getirip derleyip toplayıp yazmak bazen öyle zor geliyor ki... Sırf yazmış olmak için de yazmak istemiyorum. Zaten 'süreli yayın' da değil benim minik blog'um. O yüzden 'canı istediğinde yazılan yazı' olarak tanımlayıp, bir daha da bununla ilgili açıklama yapmıyorum. Gelelim bir başka kısa seyahat yazımıza.Geçtiğimiz ay en yakın arkadaşımın doğumgünüydü. N'apsak n'etsek dedik, sonra başka bir yakın arkadaşımla sürpriz yapıp ona uçak bileti alalım dedik. Tabi ki kendimize de! Sonuç olarak hepimiz çalıştığımız için sadece haftasonumuz vardı. Hal böyle olunca da Cuma akşamı gidip Pazar akşamı dönmek üzere Milan'ın yolunu tuttuk. Önceki Milan seyahatimin üzerinden sadece 3 ay geçmiş olmasına rağmen, yeni bir yeri keşfetme heyecanını tekrar kazandırdı bana; çünkü Ağustos ayında sıkıcı ve boş olarak bıraktığım Milan, Kasım'da neşesini geri kazanmış halde beni içine çekmeye çalışıyordu. Çekti de. Ama sadece 2 gece ve 1.5 günümüz olduğu için gecelerimizi ve yarım günümüzü Milan'da, Cumartesi'mizi ise 1 saat uzaklıktaki Como'da geçirmeye karar verdik.
Diğer seyahat yazılarımda da olduğu gibi elimden geldiğince 2 güne sığdırıldığında görülmesi, gidilmesi gereken yerlere değinmeye çalışacağım. Milan'la ilgili detay isteyenler ise 'Bir Ağustos Böceği Macerası' yazımdaki ilk kısmı okuyabilir.
http://www.eylulsavas.com/2012_08_01_archive.html
Milan Notları: Bu sefer Bergamo'ya değil, Malpensa Havaalanı'na indik. Çok daha modern ve insancıldı. Malpensa Shuttle'larıyla şehir merkezi Bergamo'dan da olduğu gibi yaklaşık 45 dakika sürüyor, ücreti 10 Euro.
İyi bir restoran önerisi: Osteria dell'oca Giuliva Mutlaka ama mutlaka gidilmeli, bu orgazmik his veren lezzetteki makarna ve pizzalar yenmeli!!! Fiyatları da gayet makul. 20-25 Euro'ya çılgınlar gibi doyuluyor.
İyi bir gece kulübü önerisi: Nobu/Armani Privé. Armani Hotel'in altında yer alan oldukça iyi bir kulüp. Kitlesi ilk gece gittiğimiz Le Banque ile kıyaslanınca hele çok çok iyi.Fiyatlar tahmin edebileceğiniz gibi yüksek. Absolut'u 450 Euro'dan açıyorlar. Şöyle ki giriş biraz sıkıntılı olabiliyormuş rezervasyonsuz olunca. Garantilemek istiyorsanız 1 şişe için en fazla 6 kişi olmak üzere önceden rezervasyon yaptırıp gidin derim ben. Bu arada en hit gecesi Çarşamba imiş, aklınızın bir köşesinde dursun.
Telefonu: 02 6231 2645
Como Notları: Milan'dan Como trenle aşağı yukarı 1 saat sürüyor. Gidiş ve dönüş için mutlaka tren saatlerine önceden bakılmalı. Bazen yarım saatte bir, bazen saatte bir tren oluyor ve akşam saatlerinde bitiyor. Tabi ki treni kaçırıp Como'da kalma fikri de oldukça cazip olabilir! Hele George Clooney oradaki evini satmamış olsaydı %1 karşılaşma ihtimalinin olması için bile kaçırılırdı. Ben Como'yu çok sevdim. Sakin, huzurlu, sessiz, romantik...Doğal olarak da kızlarla hepimiz bir dahakine sevgilili gelmemiz konusunda hemfikir olduk. Çok büyük bir yer değil. Tahmin edeceğiniz gibi tüm olayı, göl. Gölün diğer ucu da Lugano. Orası da 45 dakika-1 saat falan sürüyormuş. Zamanınız varsa kesin gidin; 1 şehir 1 insan demektir ne de olsa.
Teleferikle mutlaka tepeye çıkın. Manzara muhteşem! Fiyatı da 5 Euro civarı.
Asla yapmayın diyeceğim şey ise göl etrafındaki turistik restoranlara gitmek olacak. Biz La Darsena'ya gitmek gibi bir hatada bulunduk, 4 yemek de aynen çöpe gitti. Şarap, limoncello, ekmek ve zeytinyağı dörtlüsüyle doymaya çalıştık ve o rezalet yemeklerin bir tanesinden bile para almamazlık da yapmadılar.
Onun dışında her zaman üstelediğim gibi tüm ara sokaklara girin, çıkın, kaybolun ve şehrin gerçek yüzünü görün. Çünkü gerçekten hayat orda ve çok daha güzel!
Genel Notlar: Yiyin. Pizza yiyin. Makarna yiyin. Gördüğünüz her yerde her şeyi yiyin! Çünkü benim gözümde İtalya tam bir 'lezzetler ülkesi'.